Çarpıtılan Sakarya Muharebesi

Çarpıtılan İnkılap tarihi

1) Sakarya Muharebesi’nin kazanılmasında Fevzi Çakmak’ın payı büyüktür. Halide Edip Adıvar “Türk’ün Ateşle İmtihanı” adlı kitabından Mustafa Kemal Paşa’nın bunaldığı ve etrafına sövüp saydığı, geri çekilme emrini verip vermemekte tereddüt ettiği kritik bir anda Fevzi Paşa’nın müjdeli telefonuyla kendine geldiğini, cephede durumun lehimize döndüğünü öğrenince çok sevindiğini öğreniyoruz. Hatta bir ara ortadan kaybolur Fevzi Paşa. Arayıp tararlar. Nereden çıkar bilir misiniz? En ön saflarda, bir elinde Kur’an, Mehmetçiğin yanı başındadır. Kâzım Karabekir de hatıralarında Fevzi Paşa’nın Sakarya’yı gerçekte kendisinin kazandığını söylediği ifadesine yer verir. Mustafa Kemal’in çekilme emrini geceye erteler, bu sırada Yunanların da çekildiği öğrenilince emir uygulanmaz. Sakarya zaferi böyle kazanılır.(Atatürk`ün cekilme emri uygulansaydi zafer olur muydu?)

2) Eskişehir-Kütahya hezimetinin baş sorumlusu İsmet Paşa’dır. Ancak hatıratında tarihi çarpıtır. Hatta yenildiğini dahi kabul etmez. Peki o kadar başarılı idiyse neden istifa etmiştir Genelkurmay Başkanlığı’ndan? Meclis’te kopan o kızılca kıyamet büsbütün sebepsiz midir?

Güya işlerin iyice sıkıştığı 18 Temmuz 1921 günü Mustafa Kemal Paşa, İsmet’in yanına gelmiş ve kendisine “Kutlarım, deja (zaten) kazandın?” demiş. Bir hezimetin ortasında bu garip sözün ne anlamı olabilir ki? Kandırıldığımızı Fahrettin Altay’ın hatıraları yayınlanınca öğrendik. Olayın tanığı Fahrettin Paşa, M.Kemal’in “Kazandın” demediğini, “Muharebeyi zaten kaybetmişiz, değil mi?” dediğini, İsmet’in de “Öyle görünüyor” diye cevap verdiğini aktarır. İnkılap tarihlerimiz maalesef çarpıtmalara çok sık maruz kalmış durumda.

3) Karabekir Paşa hem kendisine “Sakarya zaferini ben kazandım” diyen, hem de zaferden sonra onu Mareşal ve Gazi yapacak kanunu Meclis’e sunan Fevzi Çakmak’ı da eleştirir. Zira Karabekir’e göre bu en yüksek askerî rütbe ve unvanlar elde edilen eksik zaferin karşılığı değildir.

Daha nihai zafer kazanılmış ve düşman ülkeden kovulmamışken rütbe dağıtmanın zamanı mıdır? Üstelik Karabekir’e göre Mustafa Kemal henüz Tümgeneral (Mirliva) rütbesindeydi. Sırasıyla Ferik ve 1. Ferik, yani Korgeneral ve Orgeneral rütbelerine yükseltilmesi gerekirken ikisini de atlayıp Mareşal yapılması biraz tuhaf olmuştur. (Kendisi söylemiyor ama bunu Enver Paşa’nın yıldırım hızıyla gerçekleşen yükselişine benzettiği açıktır.)

Gerçekten de Atatürk, Korgeneral ve Orgeneral olmadan Mareşalliğe sıçramıştır. Gördüğünüz gibi susuz bir kuyu başında susuzluktan kıvranıyoruz. Bunlar o kuyunun dibindeki birkaç damla su gibi. Kandırmaz evet ama kandırıldığımızı hatırlatır.

Mustafa Armagan

Bizden Bir Karış Toprak İsteyeni
İstediği Toprağa Gömeriz.
 
İngilizlere Hediye Edilen Hilafet
 
40 Devlet ve OSMANLI
 
Çanakkale Senaryosu
 
Vatana İhanetin Belgeleri
 
 
Araştırmaları ve Derlemeleri için Tüm Yazarlarımıza, Yüce TÜRK Milleti Adına Çok Teşekkür Ederiz.

Bugün 41 Tekil 33 Çoğul Ziyaretçi Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol