10. Yıl Marşı Gerçeği
ÇALINTI 10. YIL MARŞI

YAZIKLAR OLSUN

Yerli yersiz söylenen, insanların şartlı bir refleks olarak kendilerini ayağa kalkmak ve eşlik etmek, bayrak sallamak zorunda hissettiği 10. Yıl Marşı’na ilk isyan Bülent Arınç’tan gelmişti.  

Geçtiğimiz Pazar günü Kırkpınar güreşleri sırasında Edirne’nin CHP’li Belediye Başkanı tarafından çaldırılan ve AK Partili Bakan ve Milletvekillerinin ayağa kalkmaması ile bir siyasi krize dönüşen 10. Yıl Marşı TBMM çatısı altında da kavgaya neden oldu.

Tüm bu kavgaların ardından AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in sarfettiği “10. Yıl Marşı Cumhuriyet’in marşı değil, faşist bir marştır” sözleri de tartışmaya tuz biber ekti.

Kemalistlerin, İstiklal Marşı’ndan daha fazla yakın alaka gösterdiği bir metin olarak 80 yıldır söylenen 10. Yıl Marşı’nın “kutsallığının” nereden geldiğini merak ediyor musunuz?

10. YIL MARŞI’NIN BESTESİ ÇALINTI MI?

Geçtiğimiz aylarda, Cemal Reşit Rey tarafından bestelenen 10. Yıl Marşı’nın çalıntı olduğunu iddia eden bir yazı okumuştum.

Bu yeni bir iddia değil.

Besteci ve Milletvekili Osman Şevki Bey (Uludağ) 1933 yılında meclis kürsüsünden sert bir konuşma yaparak 10. Yıl Marşı’nın çalıntı olduğunu iddia ediyor. Bununla da yetinmeyerek, dönemin itibarlı müzik dergilerinden, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e şu soruları sormasını istiyor:

“İmzanızı taşıyan Cumhuriyet’in 10. Yıl Marşı sizin eseriniz midir yoksa, J.J. Rousseau’nun mudur? Türk çocuğunu Cumhuriyet’i taziz ederken ne hakla aldattınız? Ve ne için hala o marşın kendinize ait olmadığını itiraf ederek çocuklarımıza aşıladığımız bir fenalığı tamir etmiyorsunuz?

J.J Rousseau’ya ait olan besteyi dinledim. Müzik kulağım çok iyi değildir ancak iki bestenin birbirine çok benzediğini söyleyebilirim. 10. Yıl Marşı’nın nereden çalındığını ya da daha yumuşak bir ifadeyle esinlenildiğini merak ediyorsanız, aşağıdaki linkten Jean-Jacques Rousseau'nun 1752'de yazdığı “Le devin du village” (Köy Kahini) operasının giriş bölümündeki melodiyi dinleyebilirsiniz:

Madem çalıntı marşlarla milliyetçilik meselesine girdik. 28 Şubat  başta olmak üzere tüm darbe dönemlerine damgasını vurmuş “Dağ Başını Duman Almış” marşını yani Gençlik Marşı’nı anmadan geçmeyelim. Gençlik Marşı,  İsveçli besteci Felix Körling'e ait bir ormancı şarkısı. Paramiliter bir gençlik kurmak için Türkçe’ye çevrilen bu devşirme marşın milli marş haline getirilmesini de Atatürk’e borçluyuz.

Atatürk’ün çok sevdiği bu marş, 1938 yılında çıkarılan bir kanunla milli marşlar arasında yerini alır.

“Dağ Başını Duman Almış”marşının orjinaline de aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Bakalım size de tanıdık gelecek mi?

http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=S877sNgxkOw

 

IRKÇI, MİLİTARİST VE KEMALİST BİR GÜZELLEME

Aslına bakarsanız bir marşın bestesinin çalıntı olması, tek başına sevmememiz için yeterli değil. Çalıntı bir marşı da sevebilirim.

Keşke 10. Yıl Marşı’nın tek sorunu Batı’dan devşirme olması olsaydı....

Mehmet Metiner’in iddiasına dönersek...

10. Yıl Marşı ırkçı ve faşist bir metin midir?

24 dizeden oluşan bir şiirde 19 kez “Türk” kelimesi geçiyorsa, birçok farklı milletin yaşadığı bir ülkede belli bir ırka güzelleme yapıyorsa, çok uluslu bir ülkenin tüm başarısı bir millete malediliyorsa, militarist bir söyleme sahipse, kim ne derse desin bu ırkçı bir marştır.

Marşın içeriğine gelince.

Marşta, hasta adam Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti’nin 10 yılda ne kadar büyük işler yaptığından bahsediliyor.

Peki rakamlar ise 10. Yıl Marşı’ndaki propagandayı doğruluyor mu?

Savaştan çıkmış bir ülke gerçeğini de göz önünde bulundurarak birkaç örnek verelim.

1895 yılında Osmanlı topraklarında okur yazar oranı `’ın üzerinde.

Harf Devrimi ile bütün Türkiye’yi okur yazar yapmayı hedefleyen Cumhuriyet devriminin büyükölçüde tamamlandığı 1933 yılında ülkemizdeki okur yazar oranı %5 bile değildi…

Bir de “demir ağlarla ördük” dizesi var.

1856-1922 yılları arasında 8619 km demiryolu inşa edilmiş. 1923-1950 yılları arasında bu rakam 3758 km.

Haksızlık etmeyelim, savaştan yeni çıkmış bir ülkenin, büyük bir demiryolu ağı projesine büyük bütçeler ayırmasını düşünemeyiz. Ama “demirağlarla örme” durumunun söz konusu olmadığını söylemeden geçmeyelim.
 

1949’a kadar ekonominin küçülmeye devam ettiğine, 2. Abdulhamid dönemindeki üniversite sayısına ancak 1950’li yıllarda ulaşıldığına hiç girmiyorum

10 yılda 15 milyon genç yaratmak nasıl bir başarıdır, neden marşın içinde yeralmıştır bilmiyorum ama Cumhuriyetin bir başarısı olarak kabul edilecekse küçük bir not olarak ekleyeyim. Cumhuriyetin 11. yılında yani 1934’te, din eğitiminin tamamen ortadan kaldırılması projesi başarıya ulaşmıştır. 

Cumhuriyet’in ilk yıllarında her şey olumsuz değildi. Örneğin ilk Cumhurbaşkanı olan Atatürk’ün maaşı. Atatürk’ün maaşı 13 bin liraydı. Altın üzerinden hesaplanırsa bu maaş   Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün maaşından 40 kat fazla…

 

28 ŞUBAT’IN MEYDAN OKUMA MARŞI

Kürt sorunun sadece silahla çözüleceğinin düşünüldüğü 1990’lı yıllarda tozlu raflardan indirilen 10. Yıl Marşı, REFAHYOL Hükümeti döneminde de 28 Şubat’çıların imdadına yetişti. Başbakan Necmettin Erbakan’a verilen 28 Şubat Muhtırası’nın ardından yaşanan süreçte, 10 Yıl Marşı adeta bir “Kemalist meydan okuma aracı” olarak kullanıldı.

Muhafazakarların iktidardan hazımsızlık duyan herkes, 10. Yıl Marşı’na sarıldı.

REFAHYOL Hükümeti’nin iktidardan düşürülmesiyle, bir zafer marşına dönüştürüldü.

Siyasi görüşüne bakılmadan, Cumhuriyet düşmanı olarak görülen her insanı, 10. Yıl Marşı ile protesto etmek bir moda haline geldi.

Popçular da çok sevmişti 10. Yıl Marşı’nı...

İstiklal Marşı gibi bir resmiyeti ve telif sorunu olmadığı için diskolardan açık hava konserlerine kadar, apolitik cumhuriyet gençliğini gaza getirmek için fon müziği olarak kullanıldı.  Kenan Doğulu tarafından yapılan yeni düzenleme yerli yersiz her ortamda kullanıldı.

Dünya Basketbol Şampiyonası’nda da çalındı, moda defilelerinde de…

“Kürtçe albüm yapacağım” dediği için kafasına çatal bıçak fırlatılan gecede, Serdar Ortaç’ın sanat camiası ile birlikte söylediği 10. Yıl Marşı, bir daha sökülmeyecek şekilde toplumsal hafızamıza kazındı.

Bizden Bir Karış Toprak İsteyeni
İstediği Toprağa Gömeriz.
 
İngilizlere Hediye Edilen Hilafet
 
40 Devlet ve OSMANLI
 
Çanakkale Senaryosu
 
Vatana İhanetin Belgeleri
 
 
Araştırmaları ve Derlemeleri için Tüm Yazarlarımıza, Yüce TÜRK Milleti Adına Çok Teşekkür Ederiz.

Bugün 79 Tekil 68 Çoğul Ziyaretçi Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol