Amerikan Demokrasisi
Ebu Garip’in Sembolü haline dayanılamayacak şekilde işkence edilen Hacı Ali Kaysi ile ropörtajdan kesitler.
-Ebu Garip Cezaevindeki ilk günleriniz nasıl geçti?
İlk günlerim sürekli sorguyla geçti
-Ne soruyorlardı?
Bana sordukları ilk soru şii mi yoksa sünni mi olduğumdu. Irakta daha önce böyle bir soruyla hiç karşılaşmadığımiçin bir hayli şaşırdım. İlk günlerim gerçekten korkunçtu. Bütün gücümle direnmem rağmen beni çırılçıplak soydular ve bana aralıklarla haftalarca işkence yaptılar
-Ne tür işkenceler?
Dövdüler hakaret ettiler, kollarımdan asıp dakikalarca beklettiler. Bu arada sıksık vücudumun farklı bölgelerine elektrik veiryorlardı. Vücuduma verilen elektrik sebebiyle acı içinde kıvranırken kulağıma ABD askerlerinin gülme sesleri geliyordu.
Canım acıdığı için dilimi ısırıyordum ve bundan dolayı da sürekli ağzımdan kan geliyordu.
-Sorgucuların size yönelik ithamları neydi? Niçin gözaltına alındığınızı sorgu esnasında öğrenebildiniz mi?
Direnişçilere yardım ettiğimi iddia ediyor ve benden direnişçiler hakkında bilgi istiyorlardı. Fakat benim direnişçiler hakkında bilgim yoktu. Daha sonra ise bana işbirliği teklif etmeye başladılar.
Eğer kendileriyle çalışırsam çok iyi şartlar sunacaklarını vaat ediyorlardı. Fakat ben bu teklifi kabul etmedim. Beni sorgulayanlardan biri de Yahudi’ydi
-Bunu nasıl anladınız?
Başında kippası vardı ve kendisinin İsrailli olduğunu Batı Yaka’da birçok defa Filistinlilerin sorgulanmalarına katıldığını söylüyordu. Ayrıca bana bir taraftan işkence yaparken diğer taraftan da sürekli olarak yüksek sesle Yahudilerin ünlü Babilon şarkısını dinletiyordu
-Kamuoyuna Ebu Garip’teki Iraklı kadınlara tecavüz edildiği yönünde bilgiler de yansıdı. Sizin bu bilgileri doğrulayıcı bir tanıklığınız oldu mu?
Birçok defa esir kadınlara saldırdılar. Iraklı kadınlar tecavüze uğrarken onların yardım isteyen çığlıkları hücrelerimize kadar geliyordu !
Biz hücrelerimizde tekbir getirirken kapılara duvarlara vururken Amerikalı askerler kadınlara tecavüz ediyorlardı !
Elimizden hiçbirşey gelmiyordu. Gerçekten çaresizdik… kadınların çığlıkları dayanılacak gibi değildi !
-Ebu Garip Cezaevinden başka neler hatırlıyorsunuz?
Amerikalı askerler Iraklı mahkumlara ‘büyük tavuk, joker, drakula, kurt adam’ gibi isimler takıyorlardı. Bana ise ‘colin powell ‘ diyorlardı. Hücrelerde kalan insanların ise büyük bir kısmı çıplaktı.
Bir gün 75 yaşındaki Bakubalı alimi önce çırılçıplak soydular. Sonra da ona zorla kadın iç çamaşırı giydirdiler. Iraklı kadınlara yemeğe bu alimin vermesini ve kadınlarında ona bakmasını istiyorlardı. Kadınlar Iraklı alime bakmayı reddedince Amerikalı askerler kadınlardan birkaçını dövdü.
Yine Ebu Garip cezaevinde genç bir Iraklı mahkuma yapılanlar da gerçekten berbattı.
Amerikalı askerler önce Iraklı mahkumun gözlerini bağlayıp ‘seni tuvalete götüreceğiz’ demişler. Daha sonra da ‘artık tuvalete geldin ihtiyacını giderebilirsin’diyerek Iraklı genç mahkumu kendisi gibi cezaevinde mahkum olan babasını üzerine işetmişler. Bunu bizzat yaşayan o genç mahkumdan dinledim.
Bir taraftan anlatıyor diğer taraftanda ağlıyordu.
-Ebu Garip Cezaevinde yapılan işkencelerin sembolü haline gelen fotoğrafınız nasıl çekildi?
Kafamdan aşağıya bir çuval geçirilmiş ve ellerim yana doğru açık halde beni bir kutunun üstünde durmaya zorladılar. İki kablo getirip vücuduma bağladılar. Göz yuvalarımın dışarı fırlayacağını sandım. Bir taraftan vücuduma elektrik veriyorlar diğer taraftan da fotoğrafımı çekiyorlardı. Gözlerim kapalı olduğu için patlayan flaşlardan fotoğrafımın çekildiğini anlıyordum.
-Ebu Garip’te tam olarak ne kadar kaldınız?
15 tek başıma bir hücrede olmak üzere toplam 6 ay kaldım. 6 ayın sonunda Amerikalılar bana yanlışlıkla tutuklandığımı söylediler. 6 ayın içinde 38 kilo verdim
-Bütün bunları yaşadıktan sonra ne düşünüyorsunuz neler söyleyeceksiniz?
6 ay işkencenin her türlüsüne maruz kaldıktan sonra bana ‘suçsuz olduğunuz ortaya çıktı artık serbest bırakılıyorsunuz’ dediler. İşte amerikanın Irak’a getirdiği demokrasi budur !
Benim yaşadıklarım Ebu Garip’te olanlar aslında gerçek bir Amerika fotoğrafıdır..
Bizden Bir Karış Toprak İsteyeni
İstediği Toprağa Gömeriz.
 
İngilizlere Hediye Edilen Hilafet
 
40 Devlet ve OSMANLI
 
Çanakkale Senaryosu
 
Vatana İhanetin Belgeleri
 
 
Araştırmaları ve Derlemeleri için Tüm Yazarlarımıza, Yüce TÜRK Milleti Adına Çok Teşekkür Ederiz.

Bugün 119 Tekil 95 Çoğul Ziyaretçi Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol